Infinity ELearning

Kurumsal Blog

E-Learning Trendleri Nelerdir?

Kurumsal şirket için e-öğrenme platformları kuruyoruz, bunlar için karşılama sayfası amacıyla web siteleri ve mobil uygulamalar geliştiriyoruz. Bu deneyimden yola çıkarak sizlere dünya da ve ülkemizde giderek gelişmekte olan e-öğrenme alanındaki (öğrenme teknolojileri, e-learning) son eğilimleri kısaca listeleyelim istedik.

1.      Mobile belirgin geçiş
Mobil cihazların özellikle de tabletlerin yaygınlaşmasıyla mobil öğrenmeye hızlı bir yönelme var, bizim şirketimizde de mobil öğrenme uygulamalarının sayısı oldukça arttı, burada platform seçimi, cihaz seçimi ve içerik formatları bir sorun olarak karşımıza çıkıyordu. Ama yaptığımız son inovasyonla bu sorunu çözdük.  REP (Responsive Elearning Publishing) isimli teknikle artık tek bir e-eğitim içeriğinin çoklu platformlarda (Web/iOS/Android/WebApp) yayınlanması ve izlenebilmesi kolayca sağlanabiliyor. Üstelik bunu e-eğitimlerin içerisinde bulunan soru ve alıştırmalarla birlikte yapabiliyoruz. Özetle şirketinizde web üzerinde almaya başladığınız bir e-eğitimi, işten çıktıktan sonra serviste giderken cepten veya evde tabletten aynı şekilde izlemeye devam ediyorsunuz. E-eğitimi nerede tamamlarsanız tamamlayın, sistem hepsini kaydediyor.

2.      Giderek artan oyunlaştırma (Gamification)

Ciddi oyunlar (içeriği oyun oynatırken aktar) ve oyunlaştırma (portalde eğitim izle puan kazan, yarış, bir şey kazan) iki ayrı kavram olarak giderek gelişiyor. Bu alanda kurumların harcamaları ciddi oranda arttı. Giderek sesli PowerPoint tarzında hazırlanan e-eğitimler yerine daha etkileşimli hazırlanan içerikler tercih ediliyor. Ülkemizde e-eğitim alanında oyun tabanlı içerik geliştirebilmek için bütçe yakalamak kolay değil. Öte yandan dijital oyun tasarımı da giderek kolaylaştı ve yaygınlaşıyor. Biz de bu konuda müşterilerimizi ikna çalışmalarından asla vazgeçmiyoruz :). Çünkü mesajı zihinlere kazımak ve bilgiyi davranışa dönüştürmek için oyunlaştırma gerçekten harika bir çözüm sunuyor.

3.      Herkes e-eğitim hazırlar ve sunabilir

Herkesin e-öğrenme içeriklerini kolayca hazırlayıp sunabildiği pek çok araç var. Üstelik her gün yepyeni araçlar ekleniyor ve var olanlar da giderek kullanım kolaylığı sunuyor. Biz de içerik hazırlamadaki yaygın teknikleri InfinityLMS içerisinde yer veriyoruz. LMS üzerinde etkisi olan kişiler, örneğin eğitmenler, artık bir e-eğitim materyalini kolayca oluşturabiliyor, yönetebiliyor ve dağıtabiliyor (atayabiliyor). Sonuçlarını da kendisi izleyebiliyor.

4.      Sosyal öğrenmeye geçiş

Herkesin kolayca içerik oluşturup paylaşabilmesi doğal olarak sosyal öğrenmeyi de destekliyor. Neden bir yönetici kendi departmanının gelişimiyle ilgili yararlı bulduğu içerikleri çalışanlarıyla paylaşmasın ki? Bunun için eğitim departmanını arayıp e-eğitim tasarımı mı talep edecek ve üretimini bekleyecek? Bunun yerine hemen kendi içeriğini sesli bir PowerPoint olarak tasarlayabilmeli ve kolayca yayınlayabilmeli. Herkesin kolayca içerik yayınlayabileceği sosyal öğrenme platformları veya modülleri kurum içi platformlarda giderek yerini alıyor. Örneğin Youtube şu anda tartışmasız en iyi kişisel öğrenme platformu değil mi? Büyük çoğunluk tamamen kullanıcı içeriğiyle oluşan bir platform. Neden kurumlarımızın içinde de kurum içi Youtube’lar, Vikipedi’ler görmüyoruz? E-öğrenme şirketleri ise profesyonel tasarlanması gereken işleri yani asıl işlerini yapabilirler. Örneğin InfinityLMS içerisinde içerik yayınlamak o kadar kolay ki, gelin hemen size gösterelim.

5.      HTML 5

Uygulaması giderek yaygınlaşıyor, ve standart oldu diyebiliriz. Özellikle HTML5 sayesinde yaşasın etkileşim ve mobil öğrenme diyoruz. Artık tüm içerik üretimi HTML5’in sınırsız özellikleriyle zenginleşmeye başlıyor. Bir kez daha Steve Jobs ‘a teşekkür ediyoruz. Hatta web üzerinde HTML5 sayesinde CSS3 desteği ile olağanüstü 3 boyutlu içerik deneyimleri de sunabiliyoruz. Örneğin bizde 3 boyutlu sanal tur uygulamaları veya 3 boyutlu simülasyon uygulamaları giderek yayılıyor.

6.      SCORM standardı bitiyor

Mecburen halen SCORM kullanılıyor, sevgili müşterilerimiz dev (!) gibi kurumsal platformları için herkesten içerik alabilmek ve bunun da bir standardı olmalı düşüncesi ile bu modası geçmiş standardı destekliyor. Ama mobil cihazlar SCORM ve bunun büyüdüğü teknoloji olan FLASH’ı çoktan sona erdirdi. Artık daha duyarlı ve uyumlu (Responsive) web ara yüzleri, HTML5 ile dünyaya hakim oldu. E-Öğrenme içeriklerini halen bir paket olarak yüklemek, güncellenmesini zorlaştırmak ve kullanıcı deneyimini bozmak için neden bu kadar uğraşılıyor anlaşılır gibi değil!

7.      Uyumlu Web (Responsive)

Az önce de kısaca söz ettik, bu konu şu anda yalnızca e öğrenme değil web tasarımında da son derece etkili bir yaklaşım. Çok çeşitli cihazlar içinden en iyi görüntüleme deneyimini sağlama sanatını amaçlayan bir Web tabanlı tasarım yaklaşımı. Uygulaması gerçekten zor ama başarıyoruz. Şimdilik aşırı özgür tasarımlara izin olmasa da kendimizi geliştiriyoruz. Bu yeni yaklaşım, tarayıcı, cihaz veya sistem özelliklerini otomatik olarak algılamaya dayalı yenilikçi bir bakış açısı getiriyor.

8.      Gelişen eLearning kalite standartları

Kalite standartları bizim için sürekli devam eden bir mücadele. Online eğitimde kalitenin ne olduğuyla ilgili ortak bir zemine ulaşmaya çalışmak uzun yıllardan beri mücadele ettiğimiz ve edeceğimiz bir konu. Her yıl bu konudaki manifestomuzu yeniliyoruz, ama halen oturmadı. Çünkü kullanıcı demografisinde hızlı bir değişim var. Kullanıcı yaş ortalamaları çok hızlı değişiyor. Şimdi Y kuşağı çıktı geldi, bu kadar geniş bir hedef kitlede e-eğitim kalite standardı belirlemek oldukça zor. Oyun yapıyorsunuz, Y kuşağı bayılırken büyükler ciddiyetsiz bulabiliyor (!). 

9.       Giderek artan video kullanımı

Kurum içi platformlarda video kullanımı giderek artıyor. Artık Live Stream servisleri de yaygınlaştı ucuzladı. Video kullanımını da canlı ve arşiv diye ikiye ayıracak olursak, ikisini de kurumların içerisinde oldukça ekonomik tekniklerle çözülebiliyor. Bu doğrultuda video kullanımının giderek daha da artacağını söyleyebiliriz.

Global e-Öğrenme pazarındaki artış yıllık % 8 olarak gerçekleşmiş. Ülkemizde ise Pandeminin getirdiği ivmelenmeyle ciddi bir artış yaşandığını söyleyebiliriz. Genel olarak pazarı ölçemiyoruz. Ama bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin çalışan sayılarına baktığımızda tahmini bir tablo ortaya çıkıyor. 

Henüz işin çok başında olduğumuzu söyleyebiliriz. Çünkü henüz sürekli öğrenme, öğrenen organizasyon gibi kavramlar kişilerde ve şirketlerde kültürleşmedi. İçerik kalitesi ayrılan düşük bütçeler nedeniyle henüz düşük. Aşırı yoğun iş ortamlarında çalışanların e-öğrenmeye zamanı yok. Sınıf eğitimleri sosyal bir ortam, bir tür tatil gibi görüldüğü için, eğitmenlerin de lobisiyle halen tercih ediliyor. E-öğrenmeye büyük kurumlarda toplam eğitim bütçelerinin %10-%20’si ayrılıyor. Oysa Fortune 500’de bu oran %30 ila %50 arasında değişiyor. Karma eğitim, yani e-öğrenme ile sınıf eğitimlerini birlikte uygulamak artık çok kolaylaştı. B-Learning en başarılı model olmasına rağmen iş dünyasında henüz çok fazla uygulama göremiyor olmak üzücü, ama bu konuda yenilikçi olan şirketlerle harika bir şekilde ilerliyoruz.

Giderek bilinçlenmemiz, pazarımızın gelişmesi ve keyifle üretmeye devam edebilmek dileğiyle.

Sevgi ve saygılarımızla.