Infinity ELearning

Kurumsal Blog

E-Learning ile Yetişkinlerin (Profesyoneller) Etkili Öğrenmesi Nasıl Sağlanır?

Pek çoğumuzun bildiği gibi herkesin öğrenme stili diğerlerinden biraz farklı olabiliyor. Bazı kişiler görsel olarak öğrenebilirken, bazıları da bilgileri duyarak veya yazarak öğrenip akıllarında tutabiliyorlar. Kişilerin kendine özgü bir öğrenme stili olduğu gibi, kurumlarda organizasyonların da farklı öğrenme tarzları var. Bunu bilmek önemli, organizasyonunuzun öğrenme stilini biliyor musunuz? 

Eğitim tasarımcıları olarak bizler ancak organizasyonların öğrenme stili ve bu doğrultuda gereksinimlerini göz önüne alarak başarılı uzaktan eğitim projeleri hazırlayabiliyoruz. Bu doğrultuda bazı temel ilkelerden söz edebiliriz. Deneyimlerimiz doğrultusunda yetişkin eğitiminin temel ilkelerini bilmek dijital eğitim çağına hızla ilerlediğimiz bu günlerde oldukça önemli. Yapılan araştırmalara göre yetişkin profesyonellerin üniversite öğrencilerine kıyasla çok daha özel ve farklı şekillerde öğrendikleri ortaya çıkmış.

Sözü fazla uzatmadan şimdi gelelim araştırma sonuçları ve ortaya çıkan dikkat etmemiz gereken ilkelere;

1) Yetişkin profesyoneller kendi birikim ve deneyimleriyle öğrenmeye dahil olmak ister.

Yetişkin profesyoneller öğrenmeye başladıklarında, beraberlerinde geniş çapta kişisel deneyim ve tutumlarını da yanlarında getirirler. Bu kişiler artık profesyoneldir, eştir, ebeveyndir ve deneyimlerine dayalı bir bilgi zenginliğine sahiptir.

Yetişkinlere yönelik hazırlanan etkin uzaktan eğitimler, onların bu bilgi ve deneyimlerini benimsemeli, gözetmeli ve bunlardan yararlanmalıdır. Bu yüzden aşağıdaki deneysel teknikleri e-eğitimler arasında mutlaka kullanmalıyız:

  • Tartışmalar; yorumlar, konuyla ilgili forumlar.
  • Gerçek hayata dayalı vakalar, bunların öyküleştirilerek sunulması.
  • Sorun çözme oyunları.
  • Senaryoları onların belirleyebileceği değişkenlerle tekrar yaşatmak.


Bu tür etkinlikler yetişkin profesyonellerin geçmiş deneyimlerinden faydalanmalarını ve 
öğrenmeye daha fazla katılmalarını sağlar.

2) Yetişkin profesyoneller konuya kendi yorumlarını yapmak ister.

Kişiler kendi verileriyle tartışmaz. Kendi deneyimlerinden veya eğitimde kendilerine sunulan bilgilerden ürettikleri fikirlerle bir görüşe kaymaları daha olasıdır. Etkileşimli öğrenme çalışmaları aynı zamanda yetişkinlerin bilgilerini paylaşma, deneyimlerini geçerli kılma ve pratik etkinlikler aracılığıyla bilgi edinme tutkusundan faydalanmalıdır. Kişilere içeriği düşünme, gözden geçirme, içerikle ilgili olma ve onu nasıl uygulayabilecekleri konusunda ancak şans tanırsak öğrenme daha da gelişecektir.

Peki bu strateji için neler yapabiliriz?

  • Bir konuyu ele alırken onlara stratejilerin listesini yazdırın.
  • Veriler sunma ve bunların anlamı hakkında sonuç çıkarmalarını isteyin.
  • Gerçek hayatta kolayca uygulanabilir fikirlerin listesini yapmalarını isteyin.

Kendi verilerini oluşturduklarında ve kendi sonuçlarına vardıklarında yetişkinlerin öğrenmeyi içselleştirmeleri çok daha kolaylaşmaktadır.

3) Eğlenmek isterler.

Mizah ve oyunlar, mesleki gelişimleri için gereken zorunluluklar arasında kendilerine ayırabilecek fazla zaman bulamayan yetişkinler için uzaktan eğitime neşeyi ve eğlenceyi dahil eder.

Mizah deyince, aklınıza aptalca şeyler gelmesin. Mizah iyi ve akıllı kullanıldığında tatmin edici ve eğlendirici bir öğrenim deneyimi sunabilmektedir. Özellikle konu öğrenme olduğunda, “eğlence” unsurunu kapsama almak stres ve tedirginliğin azaltılmasında yardımcı olabilir. 

Ortam ne kadar rahat olursa kişiler öğrenmeye o kadar açık olacaktır. Katılımcılar arasında heyecan ve birliktelik duygusu yaratmak, yarışma ortamı ve ödül sistemi oluşturmak, içeriğe oyunlar ve yaratıcı etkinlikler dahil etmek için yeni yollar araştırmak bizim ana işimiz, siz yapıyorsanız sizin de olmalıdır.

4) Öğrenme, davranışa yansıdığında gerçekleşir.

Bir şeyler öğrenmeye çalışan kişilerin davranışlarında herhangi bir değişiklik olmuyorsa öğrenme başarılı olmamış demektir. Tasarım yaparken temel yasalarımızdan birisi;

“Ya davranış değişikliği ya ölümdür.” Esas olan değişimi veya davranışı göstermek değil, kişilere tüm bunları onların da yapabileceklerini göstermektir. Bununla birlikte, öğrenim istenilen uygunlukta, faydalı ve ilgi çekici olduğunda bile davranışı değiştirmek zaman alabilmektedir.

Davranışları değiştirmek için kişilere yeni bilgi ve becerilerini ders ortamında uygulayabilecekleri çeşitli fırsatlar sağlamalıyız. Diğer bir deyişle, kişilere pratik yapma olanağı sunan öğrenim ortamları oluşturmanız gerekmektedir. Bu durum akılda tutma ve iş üstünde uygulama yapabilmeyi artıracaktır. Bilgiyi risksiz ortamlarda hayata geçirmek yetişkin profesyonellere yeni fikirlerin nasıl işe yarayabileceğini görme olanağı tanır.

Özetle yetişkinler için öğrenme tasarımı yapmak üniversite ve lise öğrencilerine program hazırlamaya benzemez. Onların farklı ihtiyaçları, farklı düşünme yapıları vardır. Yetişkinlerin nasıl öğrendiklerine dair yukarıdaki kavramları bilmeniz e-eğitimlerin daha başarılı olmasını sağlayabilir.

Günümüzde e-eğitimlerini kendileri üretmeye eğilimli müşteri kitlesinde artış gözlemliyoruz. Artık kurumlar maliyetler nedeniyle kendi bünyelerinde bu işleri yapmaya başlıyor. Maliyet açısından bakıldığında haklı olabilirler. Ancak yoğun çalışma ortamında bu kişilerin e-eğitim hazırlığını kendilerinin yapması yukarıdaki ilkeler göz önüne alındığında ne denli sağlıklı olabilir bunun yanıtını sizlere bırakıyoruz.  Kurum içi e-eğitim çöplüğü olasılığına dikkat çekmek istiyoruz.

Yukarıdaki ilkelerin göz önüne alınması ve kurumlarınızda yalnızca bilgilendirme amaçlı değil, gerçek anlamda e-eğitimlerin tasarlanması dileğiyle.

Sevgi ve saygılarımızla.